Savaşın Değişen Boyutu ve Psikolojik Savaş
Connect with us

Medya ve İletişim

Savaşın Değişen Boyutu ve Psikolojik Savaş

Yayınlandı

on

İnsanın insanla olan savaşında, bin yılları geride bırakmış olsak da savaşa dair değişen hiçbir şey yok. İnsanoğlu dün olduğu gibi bugün de kendi ile savaş halinde. Habil’in Kabil’i öldürmesiyle başlayan süreçte, insanoğlu ölmeye ve öldürmeye devam ediyor. Hatta zaman geçtikçe daha çok kişiyi daha az zaman ve maliyette öldürmeyi de öğreniyor insan. Her geçen gün yeni bir kitle imha silahı geliştiriliyor, deneniyor. Kullanılan silahlara göre adlandırıyoruz artık savaşları, örneğin nükleer savaş ya da biyolojik savaş diyoruz.

Savaşa dair umut veren girişimler de olmuyor değil. Uluslararası hukukta savaşa dair yasalar oluşturuluyor. Tıpkı Milletler Cemiyeti gibi Birleşmiş Milletler de savaşları çeşitli temel ve kurallarla sınırlamaya çalışıyor. Ulusal ve uluslararası platformlarda faaliyet gösteren binlerce sivil toplum kuruluşu ve yüz binlerce gönüllü savaşa karşı seslerini her geçen gün daha fazla yükseltiyor.

Tüm bu çabalara rağmen savaşların önü bir türlü alınamıyor. 1990’lı yıllarda Kuzey Aftika’da yaşanan iç savaşlarda bir milyonun üzerinde insan ölüyor. 2003’te başlayan Irak Savaşı’nda ölenlerin sayısı da Afrika’dakilerden az değil. İnsanoğlu bugün de savaşıyor, Thomas Hobbes’u haklı çıkartıcasına insan, insanın kurdu olmaya devam ediyor…

Savaşları biliyor, silahları görüyor, bombaları duyabiliyoruz fakat göremediğimiz bir savaş, göremediğimiz silahlar ve duyamadığımız sesler de var! Psikolojik savaş, gelişen bilgi ve iletişim teknolojilerinin de etkisiyle 21. yüzyıla damgasını vuruyor. Her birey bu savaştan etkileniyor. Adlarını hiç duymadığımız, yüzlerini hiç görmediğimiz insanlar tarafından düşüncelerimize yön veriliyor, zevklerimiz belirleniyor ve en önemlisi tercihlerimiz etkileniyor.

Demokratik sistemlerde uygulanan psikolojik savaş tekniklerinin ve özellikle propagandanın etkisiyle ülkelere ve hatta uluslararası sisteme yeni bir şekil verilmeye çalışılıyor. Johann Wolfgang von Goethe’nin “en güçlü silah, zamanı gelmiş fikirdir” önermesini haklı çıkartırcasına, Dünya, artık silahların çevresinde değil fikirlerin çevresinde dönmeye başlıyor.

1988'de Adana'da doğdu. Uludağ Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler, Anadolu Üniversitesi'nde Medya ve İletişim öğrenimi gördü. 2011'de Olay TV'de dış haber editörü olarak gazeteciliğe başladı. 2014'te Al Jazeera Turk'e katıldı. Blog, makale ve haber dallarında 6 ödülü bulunuyor. Politik Akademi'nin genel koordinatörlüğünü üstleniyor.

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Copyright © 2022 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır. İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.