Esad’ı Devirmek Üzerine Tehlikeli Oyunlar
Connect with us

Makale Analiz

Esad’ı Devirmek Üzerine Tehlikeli Oyunlar

Yayınlandı

on

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “El Arabiye” televizyonuna yaptığı açıklamada, ilk kez Suriye’ye bir askeri müdahaleden söz etti.

Davutoğlu’nun, Ankara-Şam arasında zaten gergin olan ilişkileri daha da gerginleştiren ve heyecan yaratan açıklaması şöyleydi:

“Eğer rejim protestocuları öldürmeye devam ederse bu bir Türkiye meselesi olmaktan çıkıp uluslararası bir mesele haline gelir. O zaman da bir Birleşmiş Milletler müdahalesi gerekir. Türkiye, 1980’lerde Halepçe katliamından sonra Kürtler’i Saddam zulmünden korumak için bir BM müdahalesi çağrısı yapmıştır. Eğer Arap Birliği inisiyatifi başarısız olur, cinayetler sürerse Türkiye, Suriye’ye müdahale öngören BM kararını desteklemek konusunda tereddüt etmeyecektir.”

Kuşkuya yer bırakmayan bir üslup bu:

“Türkiye, Suriye’ye müdahale öngören BM kararını desteklemek konusunda tereddüt etmeyecektir.”

Davutoğlu’nun açıklamasından etkilenmemek mümkün değil…

x

Peki, “Türkiye’nin desteği hangi boyutta olacaktır?”

Bir gazeteciden gelen bu soru üzerine, açıklamasını biraz yumuşatma gereği duyuyor Davutoğlu:

“Sorunun uluslararası nitelik kazanması halinde, insani bir sorun olarak BM’nin ilgilenmesi durumunda, insani amaçlı olarak buna katkıda bulunuruz demiştik. Kastettiğimiz budur.”

Esasa ilişkin bir fark yok. Tabii ki, düzenlenecek müdahale insani amaçlı olacaktır.

Libya da, insani amaçlar uğruna(!) bombalanmamış mıydı?

X

BM’nin müdahale kararında Türkiye’nin desteği üzerine olası bir “felaket senaryosu”:

“Diyelim ki, Türkiye güvenli tampon bölge oluşturmak gerekçesiyle Suriye’ye girdi, 5 ile 30 km arası hattı işgal etti. Siz Suriye’nin, Irak’ın ve İran’ın Türk askerini çiçekle karşılayacağını, Rusya’nın bize ’başarı telgrafları’ çekeceğini mi sanıyorsunuz? Türk askerinin tahkim edeceği hattın tek hedefi, Kuzey Irak Kürdistan’ını Akdeniz’e açmak. Bu, ’ikinci Çekiç Güç projesi’ olacaktır. Oysa bölgenin ihtiyacı, birinin diğerinin aleyhine bölgeler ilhak etmesi değil, bölgenin tamamının hiç değilse AB ülkeleri gibi birbirleriyle entegrasyona gitmesidir.” (Ali Bulaç/Zaman/23.01.12)

x

Bir BM kararında Türkiye’nin üstleneceği görev tampon bölge oluşturmak mı olacaktır?

Suriye’de, Libya’daki gibi kurtarılmış bir bölge yok. Olmadığı için de Suriye topraklarında, rejim karşıtlarını örgütlemek ve silahlandırmak, silahlı eğitimden, geçirmek kolay iş değil.

Başından beri Suriye’de ABD’nin bir türlü çözemediği bir sorun bu.

Ve sadece tek bir yolu var: Türk ordusunun Suriye’nin kuzeyine girmesi ve orada güvenli bir tampon bölge oluşturması.

Yoksa, çatışmalar her iki taraf için de sonuç vermiyor.

Arap Birliği’nin kararı ve Şam’ın restinden sonraysa geri dönüş yolları da tıkanmış durumda.

Ya Esad karşıtları ağır silahlarla bastırarak kilidi açacak -ki hiç olası görünmüyor- ya da Şam yönetimi dümdüz gidecek.

X

Dünya kritik günlerin arifesinde.

ABD, AB, Rusya ve Çin… Alacakları kararlar, sadece Suriye’yi değil, tüm bölgeyi yakından ilgilendiriyor.

Çok çok önemli bir sürece giriyoruz…

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Copyright © 2022 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır. İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.