İşte Amerika’nın İran dönüşü… İşte Rusya’nın Suriye dönüşü… Her ikisi de çok önemli. Hem küresel, hem bölgesel çapta büyük etkileri olacak dönüşler bunlar. Peş peşe gelmeleri de enteresan.
Bilindiği gibi ilk adımı ABD attı… Başkan Yardımcısı Joe Biden İran’a doğrudan görüşme çağrısında bulundu. Washington açısından bu büyük bir dönüş oldu. Çünkü 4 yıl önce doğrudan görüşmeleri kesen taraf Amerika’ydı.
Şunu da ekleyelim: Biden’ın çağrısının ardından BM’nin daimi 5 üyesi ve Almanya, nükleer görüşmelere yer olarak, Tahran’a Kazakistan’ı önerdi. İran bunu kabul etti ve bu arada Biden’ın çağrısı için de “olumlu bir adım” nitelemesinde bulundu.
İkinci adım Rusya’dan geldi… Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov bir ilki gerçekleştirerek Suriye muhalefetinin ABD yanlısı lideri Ahmed Muaz el Hatib’le Münih’te bir görüşme yaptı. Lavrov, görüşmeden sonra “Hatib’in Suriye konusunda Rusya’nın tutumunu daha iyi anladığını hissettiğini” söyledi. Hatib de görüşmenin çok olumlu geçtiğini ve kendisinin Moskova’ya davet edildiğini bildirdi.
Rusya’nın Sesi’ndeki değerlendirmeye göre “Rusya ve ABD dahil dünya kamuoyu ortak çaba sarfederek Suriye’deki anlaşmazlığa politik bir çözüm bulmaya hazır” durumdaydı. Lavrov-Hatib beraberliği için de “Esad sonrası pazarlığı” yorumu ağır basıyordu.
Üçüncü adımsa, Rusya’nın denetimi altında, Muaz el Hatib’in İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi’yle bir araya gelmesi oldu. Sonra da esas bomba patlatıldı… Hatib, Suriye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Faruk el Şara ile görüşmeye hazır olduğunu açıkladı. Haber, Al Arabiya televizyon kanalını kaynak gösteren Reuters’ındı. Sünni olan Faruk el Şara’nın adı Suriye muhalefeti ile Arap Birliği tarafından daha önce gündeme getirilmişti. Önerilen, Esad’ın iktidarı bırakması ve yetkilerini Şara’ya devretmesiydi. El Hatib, aynı öneriyi yineliyordu. Ancak bu kez Rusya ve İran devredeydi…
Büyük güçlerin büyük dönüşlerinden anlaşılıyor ki, Suriye sorununda kartlar yeniden karılıyor. Yukarıda özetlenen gelişmelere eski Suriye Savunma Bakanı General Manaf Tlas’ın Rusya’nın Sesi’ne röportaj vermesini de ekleyelim. General Tlas Esad’ın arkadaşıydı, kaçtı/kaçırıldı ve Paris’e yerleşti. Bugüne kadar da Rus medyasından hep uzak durdu. Ama şimdi?.. Şimdi çıkıyor ve Rusya’nın Sesi’nden çağrıda bulunuyor: “El Kaide’yi, benzer radikal örgütleri ve eğilimleri reddeden Suriye halkı Rusya’nın sözünü söylemesini ve savaşın durmasına yardım etmesini bekliyor.”
Anlaşılıyor ki, Rusya ve ABD orta yol arayışında… Belki de Joe Biden ile Lavrov Münih’te baş başa yaptıkları görüşmede ortak bir proje üzerinde anlaşmaya vardılar. Muaz el Hatib’le de pazarlık yapılmış gibi bir hava var. Suriye sorununda “sona sona doğru…” diyebilir miyiz? Görüntü öyle…