İran’ın nükleer enerji programı, uluslararası alanda her zaman tartışma konusu olmuştur. Çünkü İran’ın bu program içerisinde nükleer silah üretimine yer verip vermeyeceği belirsizdir. Bu belirsizlik dünya aktörlerinin kaygılanmasına sebep olmuş, oluşan bu güvensizlik aktörleri İran’a karşı bu yönde politikalar uygulamaya itmiştir. BM, AB ve ABD tarafından, İran’ın nükleer enerji politikalarında caydırıcı niteliğe sahip bir takım ekonomik yaptırımlar uygulanmıştır. Peki nedir bu uygulanan yaptırımlar?
BM Güvenlik Konseyi tarafından 2006 yılında çıkarılan 1737 sayılı kararla, İran’ın nükleer faaliyetlerine katkıda bulunacak her türlü malzeme, teknoloji ve finansman sağlanması yasaklanmış, nükleer faaliyetlerle ilişiği bulunan 11 şirket ve 12 kişinin malvarlığı da dondurulmuştur. 2008 yılında 1803 sayılı kararla bir başka yaptırım onaylanmıştır. Önceki ekonomik ve ticari yaptırımlar bu kararla daha da sertleştirilmiş, İran’a uranyum zenginleştirme faaliyetlerini durdurması için 3 ay süre verilmiştir. Ayrıca sivil veya askeri amaçla kullanılacak hassas teknolojik ürünlerinin İran’a satışı da yasaklanmıştır. 2008’de 1835 sayılı kararla daha önce onaylanan yaptırımlar yinelenmiştir.[1] Ancak bu yaptırımlar sonucunda da müzakere süreçleri olumlu geçmemiş ve 2011 yılında yaptırımların kapsamı arttırılacak şekilde tekrar gündeme gelmiştir. Böylece İran’ın finans ve enerji sektörlerinin dışa yönelik bağlantılarını zayıflatmak ve İran’ı uluslararası alanda yalnızlaşmaya iterek nükleer faaliyetlerinde caydırıcı etki yaratmak amaçlanmıştır. 2012 yılında ise yaptırımlar bankacılık kapsamında ele alınmış ve İran’ın 3. Büyük bankası olan İran Tejarat Bankası’na yaptırım söz konusu olmuştur. ABD Hazine Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada İran Tejarat Bankası’nın sahibi olduğu, Belarus’ta bulunan Trade Capital Bankası’nın İran’daki bankalara destek sağladığı gerekçesiyle kara listeye alındığı belirtilmiştir.[2] Ayrıca AB de bu yaptırımlara ek olarak İran’la petrolle ilgili yeni anlaşmaların yapılmasını yasaklamış ve İran Merkez Bankası’nın bölgedeki hisselerini dondurmuştur.[3] 2013 yılında uygulamaya konulan bir başka yaptırım ise, İran’ın doğalgaz satışı karşılığında altın uygulamasına yöneliktir. Böylece İran’a değerli taşların satışı da yasaklanmıştır. Bu yaptırım sonucunda İran’dan petrol alan ülkeler borçlarının karşılığında yiyecek, tıbbi malzeme ve endüstriyel ürünler verebilecektir.[4] Şüphesiz tüm bu yaptırımlar İran ekonomisinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Ancak uzun süredir uygulanan yaptırımlar karşısında İran inatçı tavrından vazgeçmemiş ekonomik anlamda başka ülkelerden kendisine destek aramıştır. Gerek Çin, gerekse Rusya İran’a karşı uygulanan yaptırımları eleştirmiş ve bu yaptırımların uzlaşmaya faydası olmayacağını vurgulamıştır. Diğer yandan Hindistan da BM haricinde uygulanan yaptırımlara karşı olduğunu açıklamış ve İran’dan petrol alımını sürdüreceğini belirtmiştir.[5]
Yaptırımların beraberinde getirdiği karmaşık süreç, geçtiğimiz günlerde varılan anlaşma ile biraz olsun netlik kazanmıştır. Anlaşma hem İran’da hem de P5+1 ülkelerinde olumlu etki yaratmış ve 10 yıldır beklenen uzlaşmanın ilk adımı atılmıştır. İran’a bu anlaşmayla 6 aylık süre içinde herhangi bir yaptırım uygulanmayacak, daha önce uygulanan yaptırımlar da hafifletilecektir. Altın, değerli madenler üzerindeki yaptırımlar 1.5 milyar dolarlık ticaret sağlayacak şekilde yumuşatılacaktır. Ayrıca İran araba ve uçak parçaları da edinebilecek ve yurtdışında dondurulan hesaplarına 6 ay boyunca 15 milyar dolar finanse edilecek ancak İran bu parayı dogrudan kullanamayacaktır. Dondurulan paranın 400 milyon dolarıyla 3.dünya ülkelerindeki İranlı çocukların eğitim masraflarına katkı sağlanacaktır.[6] Elbetteki bu uygulamaları İran’ın nükleer enerji programında izlediği yol belirleyecektir. İran’ın ABD nin sunduğu şartlara uyması dahilinde yaptırımların İran üzerindeki etkisi azalacaktır. 6 aylık sürenin olumlu geçmesi ileride daha kapsamlı anlaşmaların uygulanabileceğine dair umut verebilir. Bu nedenle önümüzdeki süreç uluslararası ortamda dünya aktörleri açısından oldukça önemlidir.
Deniz ŞEN
Uluslararası İlişkiler Uzmanı
[5] “India Said to Seek New Iran Crude Deals as Sanctions Tighten,Bloomberg Businessweek”, Bloomberg Businessweek, 24 Ocak 2012http://news.businessweek.com/article.asp?documentKey=1376-LYAMTT6S972D01-08PFTFCERBSH3OCGTLH0UFDI1D,