Savaşlar, çatışmalar ve uluslararası krizler… Dünya tarihi boyunca yeni bir çağa geçerken bu sancılı süreçleri yaşadı. Her yeni düzen milyonlarca insanı öldürdü, sınırları değiştirdi, liderleri koltuğundan etti…
Kuşkusuz son 20 yılda küresel dünya yine sancılı sürecin en zor aşamasını yaşıyor. İnsanoğlu acımasızca doğayı ve kendini yok etmeye devam ediyor. Sancılı süreç sadece azgelişmiş ve üçüncü dünya ülkelerini etkilemekle kalmıyor, süper güçleri ve gelişmiş sanayi ülkelerini de derinden sarsıyor. Yeni dünya düzeni, Orta Doğu’da kendini Arap Baharı olarak gösterirken, Avrupa ülkelerinde ekonomik kriz, süper güçlerde terör tehdidi olarak karşımıza çıkıyor. Afrika ülkelerinin kaderi ise neredeyse hiç değişmiyor: sömürge güçlerinin elinde sadece şekil değiştiriyor.
“İnternetle tanışan insanoğlu Sosyal Medya’nın buyruğunda”
Bilimin ve teknolojinin gelişmesiyle hayat standartlarımız, yaşam biçimimiz hatta algılarımız ve değer yargılarımız bile değişti denebilir. İnternetle tanışan insanoğlu yeni bir çağ atladı. Bir tıkla uzaklar yakınlaştı, ülke sınırları kalktı. Dünyanın öbür ucundaki bir habere saniyeler hatta saliseler içinde ulaşma imkanı; hız ve doğru bilgiye ulaşma ihtiyacını doğurdu.
İnternetin iş dünyası ve günlük hayatta sağladı kolaylığının yanı sıra teknoloji dünyasına kazandırdığı en önemli olgusu sosyal meyda oldu. Sosyal medya ile tanışan insanoğlunun günlük yaşamı boyut ve yön değiştirdi.
Sosya medya ile günlük hayatta hiç karşılaşmadığımız, yüz yüze gelmediğimiz insanlarla konuşuyor, politikacılar, ülke liderleriyle bile konuşma imkanı bulabiliyoruz artık.
“Eskiden sadece liderleri belirlediği ülke siyasetini bugün meydanlar belirliyor”
Yeni dünya düzeni meydayı değiştirdiği gibi, karar vericileri, aktörleri de değiştirdi. Tek bir liderin etrafında milyonların olduğu bir dünya düzeni yerini halk kitlelerine bıraktı. Baskının ve zulmün altında ezilen halk gündelik hayatına karışılsın istemedi. Eskiden liderlerin belirlediği ülke siyasetini bugün meydanlar belirliyor. Mısır’da tek parti ve din kisvesi altında önce meydanlar doldu, ardından asker darbe yaptı. Mısır’ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi iktidarının birinci yılında devrildi. Mursi önderliğindeki Müslüman kardeşler Teşkilatı ise terör örgütü ilan edildi.
Kitlelerin sokak eylemleri ülkelerde domino etkisi yarattı. Hatta eylemlerde kullanılan araç gereçler bile ülkelerde benzerlik taşıdı. Örneğin Türkiye’de Gezi Parkı eylemlerinde göstericilerin barikatları kaldırmak için kullandığı buldozerleri Ukrayna’da hükümet karşıtı gösterilerde de gördük. Türkiye’de Gezi Parkı eylemleri, Brezilya’da otobüs zamlarına tepkiler, Ukrayna’da hükümetin AB ile ortaklık anlaşmasının askıya alınmasına tepkiler, Tayland’da yeni hükümet arayışları ve Mısır halk kitlelerinin sesine birer örnek teşkil ediyor.
“Avrupa ekonomik krizden belini doğrultamadı, Süper güçlerin en büyük sorunu iç meseleleri ve terör tehdidi”
Avrupa kıtasına gelince… Ekonomik krizden belini bir türlü doğrultamayan Avrupa ülkeleri Yunanistan, İspanya, v.b… Avrupa Birliği 50 yıllık örgüt sürecinde kendi kendine bile yetemez hale geldi. Avrupa ülkelerinin üçüncü dünya ülkelerindeki üretimleri bile Çin’le yarışamaz hale geldi. AB krizin pençesindeki ülkelerin derdine deva olamıyor. Emeklilerin maaşlarındaki kesintilerin yanı sıra Yunanistan’da kapanan devlet televizyonlarını da gördük. AB’nin sonunun yaklaştığını görmek yerinde bir tespit olacaktır.
Madalyonun öbür yüzüne gelince… Amerika Birleşik Devletleri’nin kendi sorunları hiçte azımsanacak boyutta değil. Göçmen sorunları, Başkan Obama’nın kabul görmeyen sağlık reformu, silah kullanım serbestliği, v.b. konular… Geçtiğimiz yıl demokratlar ve cumhuriyetçiler bütçe konusunda yeni bir plan üzerinde anlaşmaya varamamış. Başkan Obama zorunlu olmayan tüm dairelerini günlerce kapatmak zorunda kalmıştı.
Rusya’yı ise yaklaşan Soçi Kış olimpiyatları öncesi terör tehdidi sardı. Geçtiğimiz günlerde Soçi kentine yakın bölgelerde bomba yüklü araçlarla düzenlenen saldırılarda onlarca Rusya vatandaşı hayatını kaybetti. Soçi Kış Olimpiyatları’nda yaşanabilecek en ufak bir güvenlik açığı ülkenin imajına ciddi bir zarar verecektir, o yüzden Rusya kış olimpiyatları öncesi teyakkuzda.
“El-Kaide’ye bağlı örgütlerin de Suriye’de faaliyet göstermesi savaşın hem seyrini değiştirdi, hemde şiddetini arttırdı”
Dünya’nın kanayan yarası Suriye’ye gelince… Arap Baharı’ndan en zararlı çıkan ülke Suriye oldu. Topla tüfekle yapılan sınır savaşları yerini ülke içinde yaşanan derin ve içinden çıkılamaz iç savaşlara bıraktı. Kimyasal saldırılarla ülkeler kendi halkını katleder hale geldi.. İç savaşın kaçınılmaz sonucu göçe zorlanan halk ve komşu ülkelerin omzuna yüklenen mülteci sorunları… Türkiye, Lübnan örneğinde olduğu gibi…
Savaşın ilk günlerinde “az kaldı gitmesine, daha fazla dayanmaz” denilen ve 3 yıldır devrilemeyen Devlet Başkanı Beşar Esad ve kendi halkına karşı verdiği kimyasal mücadele.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye’ye müdahalesi an meselesi haberlerinin ardından gelmeyen müdahale, süper aktör Obama’nın çizilen imajı ve uluslarararası camianın çözüm için bel bağladığı İkinci Cenevre Konferansı…
Suriye’de iç savaş 3 yıldır sürüyor. Esad’a bağlı ordu birlikleri ile muhalifler arasındaki savaş tüm şiddetiyle devam ediyor ancak savaş 3 yıldır aynı seyirde izlemiyor. El-Kaide’ye bağlı örgütlerin de Suriye’de faaliyet göstermesi savaşın hem seyrini değiştirdi hemde şiddetini arttırdı. Aslında o bölgede El-Kaideye bağlı örgütler içinde dünyanın her bölgesinden cihad için savaşan binlerce kişi var.
Mezhep çatışmalarının yaşandığı Irak’ta yaşananlar Suriye’yi de etkiliyor. Geçtiğimiz günlerde şiddetin hız kesmediği Irak’ta El-Kaide bağlantılı Irak ve Şam İslam Devleti Irak’ın Felluce ve Ramadi kentlerinde bayrağını göndere çekti. Irak Şam İslam Devletinin militanları Suriye’de de muhaliflerle çatışma halinde. Irak Şam İslam Cephesinin tek bir amacı var o da bölgeyi ele geçirmek.
Şimdi gözler 22 Ocak’ta İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılması planlanan İkinci Cenevre Konferansı’nda… Konferans öncesi taraftarlara baskı yapmak amacıyla Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan ateşkes sürprizi geldi. Amerika Brileşik Devletleri ile Rusya bölgesel ateşkes ilan edilmesi konusunda anlaştı. Bölgesel ateşkes ilk olarak Suriye’nin Halep kentinde uygulanacak. Suriyeli muhaliflerin ellerindeki tutsakların listesini çıkarıp Suriyeli muhaliflerin elindeki tutsak değişimleri yapılacak.
Yaklaşık 20 ülkenin dışişleri bakanı düzeyinde katılacağı konferansa ise muhalifler katılmamakta kararlı. Ne yazık ki ikinci Cenevre konferansından da Suriye’deki krizi çözecek bir karar ya da adım çıkacağını düşünmüyorum. Ama yinede bekleyip görmekte yarar var…
Nettie
31/03/2017 at 08:21
Alaozaaam-infkrmation found, problem solved, thanks!