Mısır'da Ne Oldu? Neler Olacak?
Connect with us

Makale Analiz

Mısır’da Ne Oldu? Neler Olacak?

Yayınlandı

on

Orta Doğu’nun kaderi 17 Aralık 2010’da Tunus’ta bir seyyar satıcının güvenlik güçlerinin mallarına el koymasına tepki olarak kendini yakmasıyla yeniden şekillenmeye başladı. Diktatörlere tepki olarak başlayan Arap Baharı, kısa sürede bölgeye yayılarak tüm Orta Doğu’yu sardı.

Bölgeyi kasıp kavuran isyan ateşinin Mısır’a ulaşması çok sürmedi. 1981’den beri ülkeyi tek başına yöneten Hüsnü Mübarek’e karşı ilk gösteriler 25 Ocak’ta başladı. İnternette örgütlenmeye başlayan muhaliflerin düzenlediği eyleme yüzlerce kişinin katılması beklenirken, on binlerce kişinin tahrir Meydanı’nı doldurması Mısır’da bir şeylerin değişeceğinin ilk habercisi oldu.

Hükümet muhalefetin ve internetin gücünü görüp hemen harekete geçti. Tüm Mısır’da internet erişimi engellendi. Ancak Tahrir’i dolduran muhalifleri engellemek bu kadar kolay olmadı! Artık devrim başlamıştı…

Tahrir’deki muhalifler şiddete rağmen meydanı terk etmedi. 28 Ocak’ta Cuma namazının ardından yüz binlerce kişi Tahrir’de bir araya geldi. “Öfke Cuması” adı verilen gösterilerde polis şiddet kulandı, çıkan çatışmalarla birlikte ölü ve yaralı sayısı yüzü geçti.

Hükümetinin tüm çabalarına karşın muhalifleri durdurmak mümkün olmadı. Tahrir’de başlayan devrim, bir anda tüm ülkeyi sardı. Ülkenin ikinci büyük kenti İskenderiye’de de çatışmalar başlarken 30 yıllık Hüsnü Mübarek yönetimi iktidarını daha fazla koruyamadı.

1981’den beri Mısır’ı tek başına yöneten Hüsnü Mübarek’in iktidarı muhaliflere sadece 18 gün dayanabildi. Mübarek 10 Şubat’ta tüm yetkilerini devretti, 11 Şubatta ise istifa ederek ülkenin yönetimini Yüksek Askeri Konsey’e devretti.

İktidaro devralan Yüksek Askeri Konsey, ilk iş olarak parlamentoyu ve anayasayı feshetti. Eylül ayında yapılacak yeni seçimlere kadar tüm yönetim kademelerini elinde tutacağını açıklayan konsey, tüm gösteri ve grevleri de yasakladı.

Muhaliflerin Askeri Konsey’e yanıtı sert oldu. 27 Mayıs’ta organize edilen “İkinci Öfke Cuması” eylemleri Mübarek sonrası yaşanan en büyük gösteri oldu. Ülke genelinde yüz binlerce kişinin katıldığı gösterilere “İkinci Devrim” denilirken muhaliflerin talepleri Yüksek Askeri Konsey tarafından kabul görmedi.

Askeri Konsey’e karşı protesto gösterileri sürerken ülke 28-29 Kasım’da ilk demokratik seçimler için sandık başına gitti. Seçimlere katılım %52’de kalırken, ilk turda Müslüman Kardeşler’in Özgürlük ve Adalaet Partisi %36, Selefiler’in El-Nur’u %24 oy aldı. İkinci turda da Özgürlük ve Adalet Partisi %36 oy alırken El-Nur %28’e çıktı.

Demokrasiyle tanışan Mısırlılar sandığa beklenen ilgiyi göstermezken tüm gözler devrik lider Hüsnü Mübarek’in yargılandığı davaya çevrildi. On yıllardır Mısır’ı tek başına yöneten Mübarek’i ve oğullarını mahkeme salonundaki demir bir kafesin içerisinde gören Mısır’lılar gözlerine inanmakta zorlandılar.

Aylar süren yargılama 2 Haziran 2012’de de son buldu ve Mübarek, protesto gösterilerindeki ölümlere suç ortaklığı etmekten ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Yolsuzluk suçlamalarıyla yargılanan Mubarek’in iki oğlu ise beraat etti. Karar önce mahkeme salonunu, ardındansa Mısır’ı karıştırdı.

Verilen kararın ardından Mısır adeta ikiye bölündü. Kimi muhalifler kararı yetersiz bulup “Mübarek’e ölüm” sloganlarıyla soluğu Tahrir’de alırken ülkenin geri kalanında cezayı yeterli ve hatta fazla bile bulanlar vardı.

Ülkenin bölünmüşlüğü Cumhurbaşkanının seçimi sürecinde iyice belirginleşti. 23-24 Mayıs 2012’de yapılan seçimlerin ilk turunda muhalif Müslüman Kardeşlerin adayı Muhammed Mursi yaklaşık %25 oy alırken Mübarek döneminin eski başbakanı Ahmet Şefik %24’te kaldı. Şefik’le Mursi arasındaki farkın yüzde birden az olması yaşanan devrimin sorgulanmaya başlamasına neden oldu.

Geçtiğimiz hafta yapılan seçimlerin ikinci turu ise Mursi ve Şefik arasında “Ben kazandım” kavgasına sahne oldu. İki aday da seçimi kendilerinin kazandığını öne sürerken, Yüksek Askeri Konsey’den ülke gündemine bomba gibi düşecek bir hamle geldi. Konsey bir gecede Anayasa’yı değiştirerek hem Cumhurbaşkanının yetkilerini üzerine aldı hem de yasama ve yürütmenin bütçesini kendisinin hazırlayacağını duyurdu.

Mısır’da 25 Ocak 2010’da başlayan olaylarda yüzlerce kişi can verdi, 30 yıllık Mübarek iktidarı sadece 18 günde yıkıldı ancak ülkeye huzur ve refah gelmedi. Şimdi merak edilen soru Mısır’da başlayan devrim hareketinin sonunun nereye varacağı? Mısır halkı tam anlamıyla ikiye bölünmüşken ülke eski günlerine mi dönecek, yoksa yarınlarda çok farklı bir Mısır mı göreceğiz?

1988'de Adana'da doğdu. Uludağ Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler, Anadolu Üniversitesi'nde Medya ve İletişim öğrenimi gördü. 2011'de Olay TV'de dış haber editörü olarak gazeteciliğe başladı. 2014'te Al Jazeera Turk'e katıldı. Blog, makale ve haber dallarında 6 ödülü bulunuyor. Politik Akademi'nin genel koordinatörlüğünü üstleniyor.

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Copyright © 2022 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır. İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.