İran’ın Dünyayı Korkutan Başarısı
Connect with us

Makale Analiz

İran’ın Dünyayı Korkutan Başarısı

Yayınlandı

on

Amerikalı yetkililerin, İran’ın nükleer teknolojide kaydettiği gelişmeleri çok yakından izledikleri VOA’nın dünkü haberinden açık seçik belli oluyor.

İran’ın kendi yakıt çubuğunu üretmesine ilişkin haber dün tüm ajanslarda yer alıyordu. Ancak en ayrıntılısı VOA’daydı. VOA’nın haberindeki bilgiler ne AA’da, ne BBC’de, ne de diğer ajanslarda vardı.

Yakıt çubuğu denilen şey, nükleer çubuklar. İran bu çubukları kendi olanaklarıyla üretmeyi başardı. Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş yerli yakıt çubuklarını törenle Tahran’daki reaktöre yükledi. İran ayrıca, uranyum zenginleştirme sürecini hızlandıracak yerli üretim yeni kuşak santrifüj yapımını da gerçekleştirdi. Yeni santrifüjlerin Natanz’daki nükleer tesislere yerleştirilmeye başlandığı bildirildi.

Tüm ajanslarda yer alan haber aşağı yukarı bu içerikte. Ne ki, VOA’da çok daha ayrıntılı. Örneğin, silindir santrifüjlerin 1,5 metre boyunda olduğu ve “gaz santrifüj tekniği” yöntemiyle Uranyum 235’i (U-235) U-238 atomlarından ayırmak için kullanıldığı gibi, sadece uzmanların anlayabileceği bilgiler içeriyor. Ve haber şöyle devam ediyor: Santrifüjler, neredeyse sesten hızlı dönüyor ve merkezkaç kuvvetiyle U-238 atomunu yoğunluk farkından dolayı U-235 izotopundan ayırıyor. Nükleer yakıtın zenginleştirilmiş sayılması, içerisinde en az yüzde 3 oranında U-235 bulunmasına bağlı. Ve VOA bombayı patlatıyor: Atom bombası içinse bu oran yüzde 20.

Atom bombası bölümü hariç, uzmanlara özgü ayrıntıların habere katılması aslında doğru değil. Çünkü, bu şekildeki içerik okura sıkıcı gelir.

Ancak burada VOA’nın hedefi sıradan okur değil, Tahran yönetimi olmalı: “Ne yaptığınızı biliyoruz, yakından izliyoruz, attığınız her adımdan haberimiz var!”

İran’ın bu hamlesi, çok ciddi bir gelişmenin işareti aslında. ABD’nin bu gelişmeyi yakından izlemesi de çok doğal. Ama ayrıca İran’ı da kutlamak gerek. Bilindiği gibi İran, ne takas ne de ithalat yoluyla Batılı ülkelerden zenginleştirilmiş uranyum alabiliyordu. Alamayınca tümüyle kendi olanaklarıyla, kendi yakıt çubuğunu üretmeye karar verdi ve üretti. Bu aşamada İran’ın, Tahran’daki nükleer reaktörü tıbbi amaçlara uygun olarak faaliyet gösteriyor. Reaktörden elde edilen nükleer izotoplar kanser tedavisinde kullanılıyor.

“İran artık yeni bir nükleer güç” diyebilmek için henüz erken. Ama nükleer teknolojideki kazanımlarına bakıldığında, “az kaldı” diye düşünmek de yanlış olmaz.

Ankara’nın bakışı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, son Washington ziyaretinde İran’ın nükleer dosyasına ilişkin bir soruyu yanıtlarken, Türkiye’nin bakışını şöyle özetlemişti: “İran nükleer teknolojilerinin hiçbir askeri boyutu olmayacağına dair garanti vermeli, ancak aynı zamanda da, barışçıl nükleer teknolojiye sahip olma hakkı İran da dahil olmak üzere tüm ülkelere tanınmalı.”

Türkiye de var mı?

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, dünkü törende Batılı ülkelere seslenirken ilginç bir iddia ortaya attı: “Sizler, etrafımızdaki bazı ülkeleri bombalarla donattınız. Bazılarına da son dönemde bomba verdiğinizden haberimiz var.” Ahmedinecad’ın “etrafımızdaki bazı ülkeler” diyerek işaret ettiği komşuları arasında Türkiye de var mıydı? Tahran, füze kalkanında tedirgindi; bunu açıkça ifade ediyordu. Ama bomba sözü hiç duyulmamıştı. Tabii ki, bomba derken nükleer bombayı kastediyordu Ahmedinecad. İran Cumhurbaşkanı, ülke ismi sıralamadı; “onlar kendilerini bilirler” demeye getirdi.

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Copyright © 2022 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır. İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.