Fransa’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerine az bir süre kaldı . Seçimlerin ilk turu 22 Nisan’da, ikinci turu 6 Mayıs’ta. Üç ay sonra Sarkozy tası tarağı toplayıp Elize Sarayı’nı terk etmek zorunda kalabilir. Anketlere göre rakibi Hollande karşısında şanslı görünmüyor.
Ama buna karşın… Ne olur ne olmaz.
Seçimler yaklaşırken, anket sonuçlarını gördükçe iyiden iyiye sağa kaydı Nicolas Sarkozy. Ve Faşist Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen’in oylarından medet ummaya başladı. Başladı da, dört dörtlük bir faşist olmadan Le Pen yandaşlarının desteğini alması kolay değil.
Onun için de Hitler bozuntusu bir lider oldu çıktı kısa sürede. Şimdi diyor ki, “Fransa’da çok sayıda göçmen var; beni tekrar seçerseniz ülkeye gelecek göçmen sayısını, daha katı bir eleme sistemiyle, yarı yarıya azaltacağım.” Şunu da söylüyor, söyleyebiliyor hiç utanmadan Cezayir soykırımını anımsatarak, “Evet, bağımsızlık savaşı sırasında dehşet verici olaylar yaşandı . Ama bunun için kimse Fransa’nın pişmanlık duymasını beklemesin.”
Sarkozy’nin modern ve uygar bir insan görünüşüne aldanmamak gerek. Aslında gelişmemiş bir adam o. Primitif yani… Gaddar oluşu, vicdansız oluşu, ruhsuzluğu filan bu yüzden. Pek dillendirmiyorlar ama Fransızlar çok utanıyorlar böyle bir cumhurbaşkanları olmasından. Sarkozy sağın da sağına kaydık kopuyor insanlar ondan ve Hollande’a yöneltiyorlar. Anketler böyle gösteriyor. Anlaşılan Fransız seçmen, Sarkozy’den kur tutabilmek için sabırsızlıkla seçimi bekliyor.
Le Monde’un eleştirisi önemli. Fransız gazetesi şöyle diyor: “Kendisi de göçmen bir ailenin çocuğu olan bir Fransa cumhurbaşkanının ‘Ülkemizde çok fazla yabancı var’ demesi şoke edici. Toplam 65 mi lyonluk nüfusun içinde 2 milyon 900 bin göçmenin olması nedir ki?”
Le Monde’a göre, Sarkozy’nin göçmenleri hedef göstermek yerine uyumun neden başarısız olduğunu araştırması daha akıllıca olurdu. Göçmenlerin gettolar oluşturmasının nedeni hatalı imar politikaları değil miydi? 2007’deki seçim mücadelesinde Sarkozy gettolar için bir Marshall Planı sözü vermemiş miydi? Ama o, önemli diğer konularda olduğu gibi, bu konuda da verdiği sözleri yerine getirmedi .
Evet, iyi ki Le Monde anımsattı; Sarkozy’nin kendisi de bir göçmenin çocuğu. Babası bir Macar göçmeni… Fransız seçmen, ülkedeki 3 milyona yakın göçmene değil ama Sarkozy’nin poposuna tekmeyi vuracak. Az kaldı…
Deniz Kayahan
16/03/2012 at 13:40
Avrupa’da Sarkozy’e karşı genel bir memnuniyetsizlik var ancak umarım Fransız halkını farklı söylemlerle kandırıp yeniden seçilmez, Fransa-Türkiye ilişkilerinde şu olmumsuz döngüden çıkmayı mümkün kılabilir bu sonuçlar.