Berlin’de bir telaş bir telaş… Sorun, Fransa ve Hollanda. Sarkozy birinci turdan yenilgiyle çıktı; ikinci turdan da umut yok. Bu durumda Merkel, en yakın yol arkadaşını kaybetmiş olacak.
Hollanda cephesindeyse hükümetin istifası Merkel’in borç krizine yönelik politikaları konusunda sıkıntı yarattı. Neydi bu politikalar? Sıkı tasarruf önlemlerini ve bütçe disiplinini içeren uygulamalardı. Bu amaçla oluşturulan Mali İttifak Anlaşması da tüm AB üyesi ülkeleri bağlayıcı nitelikteydi.
Diyelim Merkel, bir biçimde uzlaşarak Mali Anlaşmayı onaylaması konusunda Fransa’da Hollande’ı ikna etti… Ama Hollanda’yı nasıl ikna edecek? Hollanda’yı şu anda hükümetsiz bırakan sorun, Merkel’in önerisi üzerine hazırlanan tasarruf paketi değil mi? Hollanda’da halk, Almanya Başbakanı’nın “tasarruf” konusunu abarttığı görüşünde…
Şimdi seçime gidiliyor. Bu kez sandıktan “Bu kadar katı, bu kadar sert tasarruf önlemlerine hayır” diyen bir parti, bir lider çıkarsa, işte o zaman Merkel’in de etekleri tutuşacak. Tutuşacak çünkü Berlin’in, en sadık müttefiki Hollanda ile en güçlü müttefiki Fransa’yı kaybetmesi halinde Başbakan Merkel’in kendi konumu da tartışmaya açılmış olacak. Bild gazetesinin iddiası şöyle: Mayıs ayındaki eyalet seçimlerinin ardından Merkel koalisyon hükümetini bozacak ve erken seçime gidecek…
Tabii daha da önemlisi, Mali Anlaşma’nın yeniden pazarlık masasına getirilmesi, tasarruf politikalarının gevşetilmesi ve ekonomiyi canlandırmak için kamu kaynaklarının devreye sokulması…
AB yönetimi bu noktada endişeli… AB Komisyonu Sözcüsü Amadeu Altafaj Tardio şöyle diyor: “Ekonomik düzenlemeler hakkında bir yıl boyunca tartıştık. Her şeyi yeni baştan almak mı? Finans piyasaları tepetaklak olur…”
Ama şu var ki Avrupa’da finans piyasaları tepe taklak olmasın derken, “aşırı sağ” partilerin yükselişi de hızlanıyor. İronik olansa bu sürece yol açan politikaların sahibi Merkel’in “aşırı sağdan” şikâyetçi liderlerin başında gelmesi…