Türkiye gelişmekte olan ülkeler kategorisinde yer alıyor. Bu gidişle daha uzun yıllar bu kategoride yer alamaya da devam edecek. Çünkü gelişimin temellerini hala tam olarak atabilmiş değiliz. Bugün gelinen notkada elimizde hala tarım var. Tarımın ötesine geçtiğimizi söylemek güç, özellikle de dünya böylesine bir gelişim süreci içerisindeyken!
Türkiye’nin ilk yerli otomobilinin üretim serüvenini anlatan “Devrim Arabaları” filminde, Devlet Başkanı Cemal Gürsel’in şu konuşması içinde bulunduğumuz durumu net bir biçimde ortaya koyuyor: “Türkiye’nin sık sık bir tarım memleketi olduğunu söylerler. Nitekim de doğrudur. Bir vapur dolusu pamuk karşılığı ancak birkaç otobüs alabiliyoruz. Ot satmakla neticeye varmak kadil değildir. Bu cihetle sanayi lazımdır.”
Ne kadar doğru, sözler: Evet, sanayi lazımdır! Ciddi ciddi üretim yapmaya başlamamız, ürünlerimizle var olduğumuzu tüm dünyaya göstermemiz lazım. 21 yılını Anadolu toprağı üzerinde geçirmiş bir genç olarak, bu topraklarda birşeyler üretilemiyor olması, bizlerin sadece “pazar” olarak görülüyor olmamız beni fazlasıyla üzüyor. Üretmek istiyorum, başarmamızı istiyorum! Cemal Gürsel filmde yer alan bir diğer konuşmasında şunları kaydediyor: “Türkiye’de otomobil yapılmaz diyorlar. Bu tamamen kara bir düşüncenin mahsülüdür. Türk ulusunun kendi sanayisini yapacak kuvvete ve kabiliyete sahip olduğunu biliyorum. Bu memleket kendi otomobilini yapacaktır.”
Buna ben de inanıyorum bu memleket kendi sanayisini kuracaktır. Bunu bizler yapacağız, kendi emeğimizle var olarak yarınların kalkınmış Türkiye’si!