Uludağ Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü ve Haydar Aliyev Vakfı Türkiye Temsilciliği‘nin işbirliği ile 16-17 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen “Güney Kafkasya’da Güvenlik ve Türkiye-Azerbaycan İlişkileri” temalı I. Uludağ Uluslararası İlişkiler Konferansın’a, Politik Akademi ekibi olarak biz de katıldık. Bugün 2 oturumu gerçekleştirilen konferansta, Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Rusya ilişkileri, bölgesel, konjoktürel olarak uluslararası sistem dahilinde incelenmiştir.
Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tayyar ARI‘nın oturum başkanlığını yönettiği oturumda Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Başkanı Hasan KANBOLAT’ın “Yeni Bölgesel Dinamikler Işığında Güney Kafkasya’da Güvenlik” adlı sunumunda, Güney Kafkasya ile ilgili genel bir değerlendirmesinde; 11 Eylül 2001 sonrası ABD ve NATO’nun, Güney Kafkasya ve Karadeniz’e girmesiyle bir dönüşüm yaşandı. Güney Kafkasya ve Gürcistan NATO’ya girmek istemiştir” demiştir.
KANBOLAT, Güney Kafkasya bölgesinde 2 önemli noktaya parmak basmıştır. Çarlık Rusya döneminde Güney Kafkasya’daki ülkeler büyük bir gücün altındadır. Çarlık Rusya yıkılınca, üzerlerindeki gücün eksikliğini hisseden ülkeler büyük bir gücün koruması altına girmek için ABD’nin ittifaklarına rağbet göstermeye başlamışlardır. Bir diğer önemli nokta ise; 2005 yılında AB-Türkiye müzakerelerinde, Ortadoğu’nun, Güney Kafkasya’nın Türkiye’ye bakış açısısının önemidir. Kars- Tiflis- Batu hattının önemi, Kars-Gürcistan demiryolu hattının önemine de vurgu yapmıştır.
Bölgede önemli güvenlik sorunları, algılamalarına da dikkat çeken KANBOLAT, İran’ın tehlikesi, Ermenistan- Azerbaycan Dağlık-Karabağ sorunu, Ermenistan’ın büyük Ermenistan projesi adı altında Türkiye’den toprak talep etmesi gibi önemli sorunlara vurgu yapmıştır.
Dağlık Karabağ ve diğer işgal edilen toprakların barış yolu ile çözülmesinin hayalci bir yaklaşım olduğuna dikkat çeken KANBOLAT, Gürcistan’nın Abhazya ve Güney Osetya sorunlarından ötürü AB ve NATO’ya girmesinin mümkün olmadığını, Sakasvili’nin kötü yönetiminin bunda önemli bir rolü olduğunu söyledi. Gürcistan’da demokratik sistemin oturması için mevcut yönetimin değişmesi gerektiğini söylemişir.
KANBOLAT, Türkiye’nin Güney Kafkasya ile olan ilişkilerinde dostluk ilişkisinden kaynaklanan ‘relax bir politika’ olduğunu bu sebepten dolayı bölgesel istikrar için AB hukuki normları gibi hukuki temeller atılmadığını, bölgesel birlik olunmasına önem gösterilmediğine dikkat çekmiştir.