Libya’da aylar öncesinde yanmaya başlayan isyan ateşi, bugün başkent Trablus’u da sardı ve 42 yıllık Muammer Kaddafi iktidarını yakıp kül etti.
42 yıl, dile kolay. Libya 42 yıl boyunca bir tek kişi tarafından yönetildi, Kaddafi ne derse o oldu! Şüphesiz bugün Libyalılar için tarihi bir öneme sahip, Libya için yeni bir dönem başlıyor: Kaddafi’siz bir dönem…
Bugün sokaklara dökülen on binlerce Libyalı hayatlarından Kaddafi’yi çıkartmayı, isyancıların “büyük zafer”ini kutladı. Bu kutlamaya Batı da ortak oldu, Kaddafi’nin 42 yıllık iktidarının sona ermesiyle iktidarı eline alan muhaliflerin Ulusal Geçiş Konseyi’ne tüm Batılı ülkelerden destek mesajları yağdı.
Aylardır isyancılara uçaklarla destek veren Batı, “pek becereksiz” bulduğu isyancıların böylesine bir zafer kazanmasıyla büyük bir mutluluk yaşadı. Zaferin bu kadar erken kazanılacağını Batı da beklemiyordu…
Batılı ülkelerin bu mutluluğunu anlamak hiç de güç değil, çünkü Libya’da verilen savaş Kaddafi ile isyancılar arasında değil Kaddafi ile Batılı devletler arasında verildi. İsyancılar Batı’nın bir piyonu olmaktan öteye gidemediler. İşte bugün Batılı devletlerin zafer kazanmışcasına açıklamalar yapmalarının altında da bu yatmakta. Libya’da kazanan Kaddafi’ye isyan eden Libya Halkı değil Batı oldu.
Batılı devletler, petrol rezervlerinin iştahlarını kabarttığı Orta Doğu coğrafyasını kendi çıkarlarına uygun bir şekle sokmak istediler ve bu amacı gerçekleştirmeye doğru adım adım ilerliyorlar. Batı’nın bu operasyonunun amacını söylemeye cesaret edebilen çok az lider var. ”Libya halkı için dua edelim” diyen Venezuela Lideri Hugo Chavez bu liderler arasında. Chavez, Libya bombardımanın amacının, ülkedeki zenginliklerin ele geçirilmesi olduğunu vurguluyor ve Libya’dan sonra emperyalist güçlerin Suriye’ye saldıracaklarını söylüyor.
Evet, Chavez haklı: amaç zenginlikleri elde etmek ve şimdi sırada Suriye var. Önümüzdeki süreçte Beşar Esad’ın iktidarını kaybetmesi için her türlü operasyon hız kazanacak ve büyük bir ihtimalle Esad da iktidarını kaybedecek. Bakarsınız hızını alamayan Batı Suriye’den sonra gözünü İran’a dikecek?! Orta Doğu baştan sona yeni bir şekle sokulacak.
İçinde bulunduğumuz bu süreçte Orta Doğu, Batının çıkarları doğrultusunda yeniden şekillenirken Orta Doğu haklarının geleceğinin nasıl şekilleneceğine dair bir fikrimiz yok. Dilerim Orta Doğu’da gelenler, gidenleri aratmaz: dilerim Orta Doğu halkları yağmurdan kaçarken doluya tutulmazlar!
