“Bizim Suriye’ye bir müdahaleyi desteklemediğimiz çok açık” diyor üst düzey bir Amerikan Dışişleri yetkilisi, Hürriyet Planet’teki habere göre…
İyi de bunu yeni söylüyorlar.
Yaklaşık bir yıldır “Suriye’ye müdahale” lafıyla yatıp kalkıyordu Ortadoğu.
Avrupa medyası Türkiye’yi kışkırtıyordu durmadan.
Meğer ABD müdahale istemiyormuş, desteklemiyormuş.
Bunu baştan söyleseler ya!
Mazallah bir çılgınlık yapmış olsaydık, tek başımıza ortada kalacaktık. Anlaşılan o.
***
Ama bugüne kadar Washington, Suriye’ye müdahale konusunda hep gizemli bir tutum takındı.
Biz de Esad’ı deviren bir ordu çıktığında Pentagon’un alkışlayacağını sanıyorduk bu yüzden.
Neyse ki küresel ve bölgesel siyasi ve askeri dengeler Ortadoğu’da yeni bir maceranın yaşanmasına engel oldu.
Tabii her şey bitmedi.
Örneğin, Suriye’de yaratılan silahlı muhalefet hareketine ne olacak, belli değil.
Hiçbir devlet böylesi bir kalkışmaya seyirci kalamaz.
Ya silahı bırakıp teslim olacaklar ya da ülke dışına çıkıp kendilerini kışkırtanlara sığınacaklar.
Son bir kez daha Kremlin’in kapısını çaldılar ama ne onlar Lavrov’u Esad’ın devrilmesine ne de Lavrov onları Şam’la diyalog kurmaya ikna edebildi.
***
Suriye muhalefet liderleri Moskova’dan eli boş ayrılırken 5 Rus savaş gemisi Akdeniz’e açıldı.
Gemilerin yolunun Suriye’nin Tartus limanı olduğunu öne süren Washington, bu durumu bir endişe kaynağı olarak görmediğini duyurdu.
Rusya Savunma Bakanlığı ise gemilerin rotasının Kuzey Atlantik olduğunu açıkladı.
***
Hani Suriye’ye silah satışını durduracaktı Moskova?
Şimdi bu gemilere ne oluyordu?
Gösteriye hoş geldiniz!
Hep Amerika yapacak değil ya, biraz da Rusları izleyelim.
ABD’deki seçime kadar böyle gider bu işler.
Başkanlık seçiminden sonra Libya’da olduğu gibi bir NATO saldırısı olur mu?
Muhalifleri bir süre de böyle avutacaklar galiba.
***
Yoksa düğüm 18 Temmuz’daki Erdoğan-Putin buluşmasında mı çözülecek?
Türkiye Başbakanı’nın Moskova’da Rus lideriyle yapacağı görüşme Suriye sorununun çözümüne yönelik bir beklenti de doğurmadı değil.
Ankara’nın önceliği uçak olayı olsa da Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyareti Suriye sorunu açısından “kritik önem” taşıyor.
***
En başta ABD, sonra Fransa ve İngiltere, ardından Suudi Arabistan ve Katar…
18 Temmuz randevusunu şimdiden yakın izlemeye aldılar.
Şu işe bakın…
Suriye sorunu Erdoğan-Putin görüşmesiyle çözüm aşamasına girerse çok büyük sürpriz olur. Şaşırıp kalırlar.
***
Ve öyle görünüyor ki Türkiye Başbakanı Rusya’ya yalnız gidecek.
Yanında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olmayacak mı?
İlginç!