ABD ile Avrupa’ya göre hem Kırım’daki halk oylaması, hem de Rusya’nın bu konudaki karar ve eylemleri uluslararası hukuka” aykırı…
Uluslararası hukuk, en kısa tanımıyla, uluslararası ilişkileri düzenleyen bir kurallar toplamı.
Örneğin, toprak bütünlüğü, sınırların tek yanlı değiştirilemezliği birer kural… Ve tabii kendi kaderini tayin hakkı da öyle… Bunlar uluslararası kurallar.
Dünyanın barış içinde dönebilmesi için tüm devletlerin, tüm kurumların, hatta kişilerin uluslararası hukuka uygun hareket etmeleri şart!
Ne ki çoğu kez tersi oluyor. Almanya Başbakanı Merkel’in dediği gibi, uluslararası hukukun önüne güçlü olanın hukuku geçiyor. En çarpıcı örnekse İsrail’in hukuku…
Tel Aviv yönetimlerinin yıllardan bu yana Filistin’de yaptıklarının neredeyse büyük bölümü uluslararası hukuka aykırı…
Ancak BM Güvenlik Konseyi’nden ne bir kınama kararı çıkıyor, ne de herhangi bir yaptırımdan söz ediliyor.
Güçlü olan İsrail’in hukuku her şeyin, uluslararası hukukun, insan hakları hukukunun, barışçıl tüm anlaşmaların ve sözleşmelerin, hepsinin önünde ve üzerinde…
Tabii İsrail’le kalmıyor; ABD, İngiltere, Fransa… Güçlü olanların hukuku, başka hiçbir kural tanımıyor ve takmıyor.
Afganistan, Irak, Libya, Suriye… Buralardaki savaşlarda uluslararası hukukun hangi kuralına uyuldu ki?
Elbette hukuka uyulmalı, tüm devletler hukukun kurallarına uymakta çok titiz davranmalı.
Hukuksuzluk her yerde, her ülkede ve dünyada en kötü şey… Ancak hukuku guguk haline getirenler “hukuk… hukuk…” dedikçe hiç inandırıcı olmuyor.
Akdeniz’de sürpriz tatbikat
Rus savaş uçakları ve helikopterleri Kırım’daki halk oylamasının hemen öncesinde Akdeniz’de tatbikata başladı.
Rusya’nın uçak gemisi Amiral Kuznetsov’dan kalkan uçaklar ve helikopterler havadan havaya hedefleri vurarak savaş tekniklerinin denemesini yapıyorlar.
Zamanlama yönünden tatbikatın bir başka ilginç yanı daha var: Suriye’de Şam’a yönelik saldırı hazırlığı haberleri ciddi boyutlarda.
Ürdün’deki hazırlıklar biliniyordu. Financial Times’ta geçen hafta “Batılı ve Arap askeri uzmanlar” tarafından eğitimden geçirilen 30 bin kişilik bir güçle Şam’a büyük bir saldırı planlandığı haberleri yer almıştı.
Gözler Kırım’dayken, Şam’a saldırı… Moskova’nın Akdeniz tatbikatının asıl nedeni bu olmasın?