Humus, Suriye’de isyan başladığında “devrimin başkenti” ilan edilmişti.
Aradan üç yıl geçti. Şimdi isyancı Suriyeli muhalifler Şam yönetimiyle anlaşma yaparak kenti terk ediyorlar.
Muhalif bir militanın BBC mikrofonuna konuşurken söylediği şu söz her şeyi anlamaya ve açıklamaya yetiyor: “Dünya bizi kandırdı!”
Tabii onun dediği dünya Batılılar, Araplar ve müttefikleri…
Kandıran onlar.
Kandırdılar, silahlandırdılar ve güzelim bir ülkeyi, halkıyla, tarihiyle, doğasıyla, altyapısıyla perişan ettiler; yazık ettiler!
Ama İsmet İnönü’nün ünlü sözündeki gibi, “Yeni bir dünya kurulur, Suriye de yerini alır…” Olacağı budur.
***
Yeni bir dünyayı düşünmek, düşlemek eskiden ütopya sayılırdı.
Ama artık değil.
Yeni bir dünyaya doğru çok işaretler belirdi.
İşte BRICS… İşte ŞİÖ… Güney Amerika’da Mercosur, Unasur… Afrika’da Afrika Birliği… Küresel öncüler olarak Rusya ile Çin’in güçlü varlığı…
Giderek çoğalan ve daha da güçlenen yeni birleşmeler ve bütünleşmeler dünyanın geleceğinde söz sahibi olmak için ABD ve Avrupa’ya karşı mücadele ediyorlar.
Merkezi Berlin’de bulunan İberya-Amerikan Enstitüsü araştırma bölümü sorumlusu Peter Birle’ye göre durum şöyle:
BRICS, 1945’ten sonra ABD’nin lehine oluşan güç dengesini kalıcı olarak değiştirmek ve Washington’ın uluslararası arenadaki pozisyonunu etkisiz hale getirmek istiyor.
Avrupa mı? BRICS Avrupa’yı gelecekte daha az önemsenen, değeri düşen ve dünyada etkisi giderek azalan bir bölge olarak değerlendiriyor.
Yani Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın asıl rakibi Amerika Birleşik Devletleri.
***
Bu savı doğrulamak için, BRICS’in alternatif Dünya Bankası projesi örnek gösterilebilir.
Temmuz’da toplanacak olan BRICS liderler zirvesinde söz konusu proje ele alınacak ve olasılıkla 100 milyar dolar sermayeli yeni bir Dünya Bankası için ilk adımlar atılacak.
Tabii ABD’nin canı sıkkın… Yeni bir Dünya Bankası ne demek? Batılıların elindeki finansal silahın alınması demek…
***
Yeniden Suriye’ye dönersek BRICS’in ne yapmak istediği daha iyi anlaşılabilir.
Batı ile tüm kapıları kapanan Şam yönetimi BRICS ülkeleri sayesinde nefes alabiliyor.
Rusya ile yıllardan beri askeri işbirliği sürüyor Şam’ın. Ekonomisindeyse Avrupa’nın da payı oluyordu. Şimdi o yok. Ama şimdi Hindistan ve Güney Afrika var.
Petrol ve gaz, madenler, elektrik, tekstil, ulaştırma, inşaat…
Şu anda Şam’a Hintli şirketlerin ve işadamlarının biri geliyor, biri gidiyor. Güney Afrika ise Şam büyükelçisinin girişimiyle rafineri projesi üzerinde duruyor.
Suriye, baştan aşağıya yeniden kurulacak.
Olasıdır ki, Hindistan ve Güney Afrika’nın ardından Brezilya ve Çin de yatırımlar için Şam’ın kapısını çalacak.
***
Batılıların Suriye’ye yönelik tecrit politikası bir işe yarayacak gibi görünmüyor. Doğuluların ve Güneylilerin siyasi desteği Esad’ın arkasında.
Ekonomik destek de BRICS ülkelerinden gelecek; öyle anlaşılıyor.
Ve olasıdır ki, Suriye, dünyadaki güç dengelerinin kalıcı olarak değiştiğini gösteren bir simge ülke haline geliyor.