Azerbaycan stratejik konumundan dolayı Rusya’nın yüzyıllardan beri jeopolitik ilgi alanı olmuştur. Büyük petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip olması ve Orta Asya ile Avrupa arasında bulunması, Azerbaycan’ın Rusya’nın gözündeki ekonomik ve jeopolitik önemini artırmıştır. Azerbaycan için de Rusya’yı önemli kılan nitelik, Dağlık Karabağ ve işgal edilmiş bölgeler sorununun çözümü noktasında Moskova’nın kritik rolüdür. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev dengeli dış politika geleneğini devam ettirerek Rusya ile ilişkileri yüksek düzeyde tutmaya çalışmıştır. Azerbaycan dış politikasının ana hedefi olan Dağlık Karabağ sorununun çözümünde Rusya’nın önemini iyi anlamış ve bu nedenle Rusya ile ekonomik ve politik ilişkilerin daha fazla gelişmesine özen göstermiştir.
Rusya, Azerbaycan ile olan ilişkilerinde ekonomik ve enerji işbirliği meselelerine büyük önem vermiştir. Putin, Avrupa için alternatif enerji kaynağı olan Hazar Havzası üzerindeki kontrolü ele geçirerek Avrupa üzerinde etki kazanmaya ve dünyanın enerji tekeli olmaya çalışmaktadır. Rusya yeni güvenlik doktrini ile eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği coğrafyasında yeniden hakimiyet kurmak çerçevesinde Bağımsız Devletler Topluluğu üyeleriyle ilişkilerin geliştirilmesi ve BDT bünyesinde Rusya menfaatlerine uygun düşen bütünleşme süreçlerinin geliştirilmesi önemli yer tutmaktadır. Böylece Rusya kendi yaşam alanında hakimiyet kuracaktır. Azerbaycan ise Rusya’nın bu yaklaşımına ihtiyatlı yaklaşmaktadır.1 Azerbaycan, Rusya ile siyasi, ekonomik ve iktisadi yakınlaşmaya sıcak bakmakla beraber, askeri alanda mesafeli davranmayı sürdürmekte, BDT’nin siyasi alanda bir uluslararası temsil kurumuna dönüşmesini kabul etmemektedir.2 Azerbaycan’ın, savaş gemileri için, Rusya’dan ”Uran-E” tipli roketatar sistemi alacak olması ilişkilerin askeri düzeyde düşük seviyeli olsada geliştiğini göstermektedir.3
Rusya ile Gürcistan arasındaki savaş ilişkilerde önemli değişmelere neden olmuştur. Savaşın sona ermesinden bu yana Azerbaycan’ın dış politikasında kritik bir aşama başlamıştır. Savaş, bölgeye güvenlik sorunlarının yanı sıra ekonomik istikrarsızlık da getirmiş ve Rusya’nın Kafkasya’da hala söz sahibi olduğunu bir kez daha göstermiştir. Azerbaycan da Rusya ile ilişkilerini bir kez daha gözden geçirmeye ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü ve AB ile ilgili politikalarında ihtiyatlı davranmaya başlamıştır. Bu durum Azerbaycan ile Rusya arasındaki ekonomik ve politik ilişkileri de etkilemiştir. Azerbaycan bu süreçte dış politika eksenini Rusya tarafına kaydırmaya başlamıştır.4
Azerbaycan, Putin’in Avrasya Gümrük Birliği’ne dahil olma teklifine olumsuz yanıt vermesi Rusya’nın Azerbaycan’a olan baskılarının devam edeceği söylenebilir. Azerbaycan Dağlık Karabağ sorunu çözülmeden Avrasya Gümrük Birliği’ne üye olması beklenmemektedir. Avrasya Birliği, Avrupa Birliği’ne benzer bir şekilde üye devletlerin ekonomik ve siyasi entegrasyonu anlamına geldiğine göre Azerbaycan ile Ermenistan aynı birlikte olacaktır. Azerbaycan, Rusya ile ilişkileri kapsamında ekonomik ve enerji alanındaki kozlarını kullanarak Dağlık Karabağ sorununu çözmeyi hedeflemektedir.5