Dünya üzerinde kurulu devletleri sınıflandırırken, birinci, ikinci ve üçüncü dünya ülkesi kavramlarını günlük hayatta sıklıkla kullanmaktayız. Aynı şekilde literatürde de benzer bir sınıflandırma söz konusu, bilimsel çalışmalarda da bu kavramlar kullanılmakta ve hatta bu kavramlar üzerine bilimsel çalışmalar yapılmakta.
Birinci, İkinci, Üçüncü Dünya Ülkeleri
Peki, birinci, ikinci ve üçüncü dünya kavramları bizlere ne anlatıyor? Bu kavramlar ilk olarak ne zaman ve ne anlamda kullanılmaya başlandı? Üçüncü dünya ülkesi kavramının bugünkü anlamı ne?
Hemen herkesçe kabul gören görüş, üçüncü dünya kavramının 1950’lerdeki iki kutuplu dünya düzenin bir sonucu olarak ortaya çıktığıdır. Bu dönemde, dünya Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği‘nin başlarını çektikleri iki kutba ayrılmış ve ABD‘nin başını çektiği kutup birinci dünya ülkeleri, SSCB‘nin başını çektiği kutup ikinci dünya ülkeleri olarak adlandırılmaya başlanmıştır. Her iki kutba üye olamayan devletler ise, üçüncü bir yol teziyle ortaya çıkmışlar ve iş bu devletler üçüncü dünya ülkeleri olarak adlandırılmışlardır.
Söz konusu dönemde, birinci dünya ülkeleri kapitalist, ikinci dünya ülkeleri ise sosyalist bir profil sergilemekte ve kendi içlerinde nispeten bir homojenlikten bahsedilebilmektedir. Oysa ki üçüncü dünya ülkeleri oldukça heterojen bir profil sergilemektedir. Bu devletler birbirinden çok farklı ekonomik, kültürel ve siyasal yapılara sahiptirler. Bu devletlerin benzer özellikleri ya gelişmemiş ya da gelişmekte olan devletler olmalarıdır.
Geride kalan elli yılda, uluslararası ilişkiler gibi üçüncü dünya ülkeleri de ciddi bir değişim yaşamıştır. Örneğin 1990’ların hemen başında ikinci dünyanın başını çeken SSCB‘nin siyasal varlığı son bulmuş ve böylelikle de iki kutuplu dünya sisteminin sonuna gelinmiştir. ABD‘nin başını çektiği tek kutuplu dünya sisteminde, haliyle üçüncü dünya ülkeleri kavramının ortaya çıktığı koşullar ortadan kalkmıştır. Buna karşın 21. yüzyılda da bir üçüncü dünyadan söz etmemiz mümkündür.
Üçüncü Dünya Ülkeleri ‘nin Sınıflandırılması:
Geldiğimiz noktada, üçüncü dünya ülkeleri kavramından anlamamız gereken “gelişmemiş” ya da “gelişmekte olan” devletlerdir. Türkiye’nin de içinde bulunduğu üçüncü dünya ülkeleri şu şekillerde sınıflandırılabilmektedir:
Not: Bu maddenin hazırlanmasında Prof. Dr. İbrahim Canbolat’ın “Gelişmekte Olan Ülkeler ve Dış Politika” adlı kitabından yararlanılmıştır.
Pingback: Gelişmekte Olan Ülkeler ve Siyasal İstikrarsızlık